Bol Kepçeden Üç Nokta

Ama sitede aptalca bir blog vardı…

 

İçinde olduğumuz berbat ekonomik

durum için görevdeki hükümeti suçlayan…

 

Bence bu hiç de

gerçeği yansıtmıyor.

 

 

Üç nokta kullanmayı fazlasıyla seven bir çevirmenin hazırladığı bir altyazıya bakıyorsunuz. Bütün film son derece gereksiz, gereksiz olmanın ötesinde, tamamen yanlış kullanılmış üç noktalarla doluydu.

 

Benim başka bir tarafa baktığım bir sırada Türkçe yazım kuralları değişmediyse, altyazı çeviri mantığına gelene kadar bu çeviri her şeyden önce Türkçe’ye aykırı. Bir cümlenin devamının olduğunu belirtmek için o cümleyi ortasından bir yerden üç noktayla böldükten sonra, bir sonraki altyazıda cümlenin devamını yazacaksanız eğer yine üç noktayla başlarsınız. Böylece, seyirciye yazının öncesi olduğunu da hatırlatmış olursunuz, anlaşılırlığı artırırsınız. Yerle ilgili sıkıntılarınız varsa devam altyazısındaki üç noktayı koymayabilirsiniz. Yazım kurallara aykırı olsa da, çok sık uygulandığı için artık kanıksanmış bir durum. Ancak, tercihiniz bu olsa bile devam altyazısını sanki yeni bir cümleymiş gibi büyük harfle başlatmazsınız.

 

Cümle bittiği zaman bunu nokta ile belirtirsiniz. Ne amaca hizmet ettiği belli olmayan alakasız bir üç nokta koymazsınız.

 

Çevirmen üç nokta sevdasını o kadar abartmış ki, artık altyazıyı bölmeye falan da kalkmadan, aynı altyazı içinde gereksizce kullanıyor üç noktayı:

 

Senin hoşuna gitse de gitmede de…

Bu ismin artık hiçbir önemi yok.

 

Nasıl bir mantıktır, oraya o üç noktayı neyi ifade etmiş olduğunuzu sanıyorsunuz hiç anlamıyorum. Bu saçma üç nokta sevdasıyla ilgili olarak Umberto Eco da bir şeyler yazmış zamanında, ben de bu blogda bahsetmişim.

Yorumlar